21 Mayıs 2014 Çarşamba

Yazarken düşünme!

Uzun yıllar yayınevi editörlüğü yapan şimdilerde Edebiyat Haber ve Cumhuriyet Kitap’ta (Konuk Harfler) yazan Gaye Dinçel’in Yazı Çizi blogundan alıntıladığım yazma önerilerini sizlerle paylaşıyorum.

Yazarlık Önerileri Yazı Çizi
Lafı dolandırmadan yazın!
Ne anlatırsanız anlatın lafı dolandırmayın. Konuşurken buna dikkat ederek başlayabilirsiniz. Uzatmadan, kısa cümlelerle, anlaşılır bir şekilde anlatmanın yollarını bulacaksınız.
Yazarken de aynı düşünce köşeden kendini göstersin. En az sözcükle en çok şeyi nasıl anlatırım? Yazarken bunu düşünmek dikkatinizi dağıtıyor, yazmanızı zorlaştırıyorsa düşünmeden yazın. Biraz ara verip tekrar okurken fazla sözcükleri ve cümleleri elersiniz. Fazlalıklardan arındıkça rahatlar metin. Yazılı ya da sözlü anlatımda ne kadar sadeleşirseniz insanlara o kadar rahat ulaşırsınız.

İlham kaynakları nelerdir?
Yazmak istiyorsanız, ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız birkaç önerim var. Sosyal medyada, fotoğraf sanatçılarının sitelerinde, sergilerde, gazetelerde, dergilerde gördüğünüz bir fotoğrafa odaklanın. Kendi çektiğiniz ya da arkadaşınızın çektiği bir fotoğraf da olabilir. Fotoğraf size ne çağrıştırıyor? Nasıl bir hikâyesi olabilir? Aklınıza gelenleri yazın.
Şiir okumayı seviyorsanız okurken sizde uyandırdığı duygulara odaklanın. İçinizden geçenleri yazın. Sizi etkileyen bir öyküyü siz olsaydınız nasıl yazardınız? Olaylar nasıl gelişirdi? Öykünün ilk cümleleri yazardan, gerisi sizden.

Akışa bırakın
Yazarken düşünmeyeceksin. “Haydaa! Bu da ne demek şimdi!” deme. Düşünmeyeceksin işte. Tabii beynin işleyecek, düşünceler hızla akacak. Kendini o akışa teslim edeceksin. Her sözcükte durup düşünmeden, hesaplamadan.
Seni sürükleyen sevdayı yaşar gibi yazacaksın. Sevdalanınca düşünüyor musun? Sorup duruyor musun: nasıl oldu, neden, oldu mu, olmadı mı? Bırak kendini kelimelerin gidişine, önünden bir nehir gibi geçişine… Hani ruh çağırırken fincana uyarlar ya… Fincan istediği yöne gider hızla. “Ruh” nereye götürürse. Bırak ruhun götürsün seni istediği yere…
Kalemin fincan gibi olsun. Beraber bilmediğin yerlere gidin. Vardığınızda şaşırın, bakakalın paragraflara öylece… Sadece var olun yazının içinde. Okuyan hissetsin…

Gaye Dinçel’in Yazı Çizi blogunu buradan inceleyebilirsiniz.

1 yorum:

  1. Aynen öyle. Bilginizi için teşekkür ederim.En yakin zamanda merakli kedinin derslerinide alicam. Inşallah...

    YanıtlaSil

BlogOkulu Gadgets