25 Mart 2013 Pazartesi

Yazarlık mayası olmadan iyi bir öykü yazılamaz!

Füsun Çetinel, öykü yazarı Tomris Uyar’ın yazarlık mayası ile öykü yazma ve edebi eser oluşturma arasında kurduğu paralelliği anlattığı bu haftaki Öykünün Ev Hali videosunda yazarın şu sözlerine yer verdi: Yazarlık mayası olmadan iyi bir öykü ve iyi bir edebiyatta ortaya çıkmaz.

Füsun Çetinel bu hafta yazarlık mayası ve ekmek mayası arasındaki benzerliği anlatıyor.
Tomris Uyar’ın öykü yazım sürecine ilişkin verdiği bilgileri aktaran Füsun Çetinel, yazarın şu sözlerini aktardı: Ben öykümü çamaşır, bulaşık yıkarken düşünürüm, geliştiririm. Öyküyle birlikte yaşarım, o insanları düşünürüm. Arkadaşlarımla beraberken kendimi öyle bir kaptırırım ki sorulan bir soruya öykümün bir bölümü ile cevap veririm. Öyküye başlamadan önce ilk cümle yerine son cümleyi bulurum. Sonra geri sarma yöntemi ile tüm öyküyü kurgularım. Ayrıca yazarlık mayası da çok önemli Yazarlık mayası olmadan iyi bir öykü ve iyi bir edebiyatta ortaya çıkmaz.

Ekmek mayası ve yazarlık
Tomris Uyar’ın yazarlık mayası hakkındaki sözleri ile ekmek mayası arasında bir paralellik kuran Füsun Çetinel, “Yazarlık mayası denince aklıma arkadaşımın açtığı bir ekmek kursu geldi. O kursa katıldığımda kullandığımız ekmek mayasına odaklandım ve tıpkı Tomris Uyar gibi geri sarma yöntemini denedim. Ekmekte kullandığımız maya bakkaldan aldığımız bir maya değil fabrika mayasıydı. Ayrıca maya çok özen gerektiriyordu, gerekli şartları yerine getirmediğimiz zaman hemen bozuluyordu. Yazarlık mayası da tıpkı ekmek mayası gibi çok dikkat isteyen, üzerine çok titrenmesi gereken, büyük çabalarla ortaya çıkan bir şey. Yazarlık mayasını oluşturmak veya korumak için çalışmak, okumak, araştırmak gerekiyor Bir tane değil bin tane hikâye yazmayı, gerektiğinde hepsini çöpe atmayı göze almayı zorunlu kılıyor. Öykü yazdık diye yazdığımız metne tutunmamalıyız. Gerekirse başını sonun atmalı, yeniden yazmalıyız” dedi.
Videonun tamamını buradan mutlaka izleyin.

0 yorum:

Yorum Gönder

BlogOkulu Gadgets