4 Mart 2013 Pazartesi

Yaratici Yazarliga Genç Bakışı

İnternette gezinirken bulduğum bir yazı. Süleyman Demirel Üniversitesi Edebiyat Kulübü imzalı bu yazıda yaratıcı yazarlık kavramı ve yazar adaylarına olan katkısı anlatılıyor. 

Süleyman Demirel Üniversitesi Edebiyat Kulübü
Her ciddi uğraş gibi yazı yazma sanatı da kendine göre kuralları ve zorlukları olan bir etkinlik alanıdır. Belki de yazı yazma sanatı, bir sanat olması bakımından, özel yeteneği gerekli kılmasıyla birçok uğraş alanından daha güçtür. Ancak bu güçlük, içinde kuvvetli bir yazı yazma isteği olan genç insanı geriletmez, geriletmemelidir. Çünkü yazı yazmanın da yöntemleri vardır. Belki insanlara eğitimle yetenek kazandırılamaz, fakat, mevcut olan yetenek geliştirilebilir, iyi ve başarılı yazı yazmanın yolları gösterilebilir.
Böyle bir düşünceden yola çıkılmış olsa gerek günümüzde artık dünyanın çeşitli yerlerinde olduğu gibi ülkemizde de ‘yaratıcı yazarlık’ üzerine kurslar düzenleniyor, makaleler yazılıyor, kitaplar yayımlanıyor. Çoğu belirli bir başarı çizgisini yakalamış yazarların yürüttüğü bu tür etkinlikler hikâye, roman, şiir veya başka bir türde yazı yazmak isteyen genç insanın yazı yazma uğraşına daha dikkatli ve bilinçli hazırlanmasını sağlıyor. Unutmayalım ki, her genç yazar yahut şair adayının ustası kendisinden önceki yazar ve şairler, atölyesi de onların eserleridir. Özellikle yaratıcı yazarlık kurslarında usta bir yazarla karşılıklı iletişim içinde bulunmak genç yazar adayı için iyi bir fırsat hazırlar.

Yaratıcı yazarlık kitapları yolumuzu aydınlatır
Yaratıcı yazarlık konusunda süreli yayınlarda çıkan bazı makale ve denemelerle de karşılaşmak mümkün. Bunun yanında konuyu çeşitli boyutlarıyla ele alan kitaplarla da karşılaşırız. Amerika’dan ve Avrupa ülkelerinden sonra bu konuda Türkiye’de de bazı kitaplar yayımlandı. İkisi de 2004 yılında yayımlanan Veysel Çolak’ın Şiir Nedir ve Nasıl Yazılır? Yaratıcı Yazma Dersleri adlı kitabı ile Murat Gülsoy’un Büyü Bozumu: Yaratıcı Yazarlık adlı kitabını burada hemen hatırlayacağız. Bu kitaplara başka kitap adları da eklemek mümkün. Belki yaratıcı yazarlık üzerine yazılan kitaplar ve makaleler başarılı bir yazı yazmamızı tek başına sağlayamazlar. Ama başarılı bir yazı yazmanın yöntemlerini ve sırlarını göstererek yolumuzu aydınlatırlar. Sonuçta yazı yazmak yine böyle bir çabanın içerisine giren kişinin çalışmasına kalıyor. Bunun başka türlü olması da mümkün görünmüyor.

Yazmanın ilk adımı okumak
Galiba yazı yazmak konusunda sorulacak sorulardan biri şu olmalıdır: Yazı yazmak istiyoruz, ama, gereğince okumada bulunuyor muyuz? Okuduğumuz eserler üzerinde düşünüyor muyuz? Sanırım yazı yazma konusunda, yaratıcı yazarlık konusunda öncelikle kendimize sormamız gereken soru bu olsa gerek. Belki de yazı yazma sanatında atılacak ilk adım okumaktır. Ancak, burada önemli olan neyi ve nasıl okuduğumuzdur. Unutmayalım ki, okumak hiç de yabana atılacak bir uğraş değildir.
Yazı yazmaya yeni başlayan kişinin önündeki birinci problem dildir. Duymamız ve düşünmemiz yetmez. Onu dille ifade etmemiz gerekir. Edebiyat, dille yeni dünyalar kurmaktır. Yeni bir dünya kurarken de önce malzemeye ihtiyaç duyarız. Sonra onu arzumuza göre şekillendirmek isteriz. Ancak, dil buna izin vermez. Dilin karşı duruşunun geriletilmesi çetin bir mücadele ister. Bu mücadeleyi göze almadan başarıyı yakalamak pek mümkün değildir. Belki de dil, aşılması gereken ilk duvardır.

Önce insanı anlamalı
Yazı yazmak isteyen kişinin hayatı ve insanı iyi gözlemlemesine ihtiyaç vardır. Çünkü yazı, hayatı ve insanı anlatır. Bakmasını ve görmesini bilmediğimiz, bize kapalı bir dünyayı nasıl anlatabiliriz? Önce insana bakmasını öğreneceğiz. Onu anlamaya çalışacağız. Ancak ondan sonra insanı ve hayatı anlatma şansını yakalayabiliriz. İnsanı anlamak ve anlatmak kendimizden başlar. Ünlü Fransız filozofu H. L. Bergson, “İnsan en iyi kendini tanır” diyor. Öyleyse işe kendimizi tanımak ve tanıtmaktan başlamamız gerekecektir.
Yazı yazmak belirli bir heyecanı ve korkuyu beraberinde getirir. Önemli olan heyecanın ve korkunun baskısından kurtulup onları yazı yazmak için etkin kılabilmektir. Yazı sanatının başlangıcında olan insan ancak korkuyu alt edebilecek cesareti kendinde bulduğunda, heyecanını yok etmek yerine onu yazısına taşıyabildiğinde başarıyı yakalar. Çünkü heyecan yıkıcı olmaktan çok yapıcıdır, esere canlılık ve sıcaklık katar. Hata yapmaktan, yanlışlara düşmekten korkmak boşunadır. Çünkü doğrunun, güzelin ve başarılının yolu hatalardan, yanlışlardan geçer. Belki de iyi bir cümleye ulaşabilmek için onlarca kötü cümle kurmamız, bir yığın anlam yanlışına düşmemiz gerekecek. Eğer yazma konusunda yeterince isteğimiz ve cesaretimiz varsa bunları aşma şansımız da var demektir.

Yazar adayı yolunu kendi çizmeli
Şiir, hikâye veya roman yazmanın belki kurallarından ve yollarından söz edilebilir. Fakat, bunların katı kurallarından söz etmek doğru olmaz. Yazı yazmanın kurallarını ve yollarını keşfetmek bir süreç ister. Bu süreci göze almak gerekir. Her yazar ve her eser bir okuldur. Daima onlardan öğrenilecek bir şeyler vardır. Kişinin yazarını ve eserini seçmesi ayrı bir iştir. Her yazar ve her eser bizim ihtiyacımıza cevap vermeyebilir. Biz, başka eserlerde daha çok kendimizi ararız çünkü.
Başka yazar ve eserlerin yanında asıl okul kendi yazı atölyemizdir. Daha çok orada öğreniriz ve sınarız kendimizi. Hem yazı yazan insanı, hem kendi iç dünyamızı… Zira yazı, kendi iç dünyamıza eğilmemizdir aynı zamanda. Kendimizle didişmemiz, hesaplaşmamız…

Özgüven olmazsa olmaz
Bütün bunlardan sonra kişinin kendine inanması ve güvenmesi gelir. Güven, cesaretle birlikte yürür. Kendimizi önemsediğimizde, kendimize güvendiğimizde kimlik kazanmaya başlarız. Bu da başarıyı getirir. İyi işler yapacağımıza inanmadan iyi işler yapmamız nasıl mümkün olabilir?
Yaratıcı yazarlıkta yazdığımız şiire, hikâyeye, deneme yahut romana kendimizden bir şey katmamıza ihtiyaç vardır. Yaratıcı yazarlığın sırrı da burada gizlidir. Daha önce söylenmiş, yazıya geçirilmiş şeyleri yeniden söylemek yaratıcı yazarlık değil, tekrardır.

Kaynakça
Roberta Allen, “Çabuk Kurmaca”, Çev. Özge Üstüner, külöykü, Sayı: 7, Ocak-Şubat 2006, s. 3-6.
Veysel Çolak’ın Şiir Nedir ve Nasıl Yazılır? Yaratıcı Yazma Dersleri
Murat Gülsoy’un Büyü Bozumu: Yaratıcı Yazarlık
Necati Mert, Öykü Yazmak, Hece Yayınları, Ankara 2006.
Aydın Şimşek, Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme/Bir Atölye Çalışması, Kum Yayınları, 2006
Zehra İpşiroğlu, Yaratıcı Yazma, Morpa Yayınları, 2006.

Süleyman Demirel Üniversitesi Edebiyat Kulübü

0 yorum:

Yorum Gönder

BlogOkulu Gadgets