10 Mart 2013 Pazar

Benim okurum akıllıdır!

Öykü yazarken okura güvenmek neden önemli? Öykünün Ev Hali adlı video serisinde Füsun Çetinel bu hafta çocuk eğitimi bağlamında okura güven konusunu irdeliyor.

Yeşim Cimcoz Yazıevi Eğitmenlerinden Füsun Çetinel
Yeşim Cimcoz Yazıevi eğitmenlerinden Füsun Çetinel “Öykünün Ev Hali” adlı video serisinde bu hafta çocuk eğitimi ve okura güven konuları arasında bir bağ kurarak yazar adaylarına önemli ipuçları verdi. Anne babaların çocuklarını aşırı koruma içgüdüsü ile çocukların sorumluluk alması gereken işleri güvensizlik nedeniyle kendilerinin yaptığını vurgulayan Füsun Çetinel, bu nedenle gençlerin deneyim kazanamadığını vurguluyor. Deneyim kazanamayan gençlerin birey olmakta zorlandıklarını ifade eden Çetinel bu olayı yaratıcı yazarlık eğitimine şöyle bağladı: Nasıl ki çocuklarımızı yetiştirirken onlara güvenmeyip ‘yapamaz’ düşüncesiyle işlerini biz yapıyorsak metnimizi yazarken okurlarımıza da güvenmiyoruz. Bu yüzden kurmaca metnimizde okurun hayal gücünü harekete geçirecek satır araları bırakmıyoruz. Kelime tekrarlarıyla, nidalarla, gereksiz ünlemlerle, noktalı virgüllerle, okurun anlamayacağını zannederek yaptığımız gereksiz açıklamalarla okuyucuyu aciz bırakıyoruz. 


Okuyucunun hayal gücüne izin verin!

Füsun Çetinel, okura güvenen öykü yazarının yapması gerekenleri şöyle sıraladı: Kurmaca metnimizi oluştururken okuyucuya satır araları bırakmalıyız, tekrarlardan kaçınmalıyız. Okuyucunun hayal gücüne de bir şeyler bırakmak lazım. Kitabı okurken okuyucunun hayal gücüne olanak tanımalıyız. 
Dikkat çekmek için üç ünlemi yan yana koymaya gerek yok. Bunu yapmak istiyorsak eğer kelimelerin gücünden faydalanmamız gerekiyor. Öykümüzü yazarken okuyucumuzu ‘akıllı’ olarak düşüneceğiz.

Füsün Çetinel’in öykü ve okuyucu ilişkisini anlatan açıklamalarının tamamını dinlemek için videoyu mutlaka izleyin.



0 yorum:

Yorum Gönder

BlogOkulu Gadgets